Kürtaj Riskleri Nelerdir?
Kürtaj Riskleri
Kürtaj
Kürtaj döl yatağı içi doku yahut gebeliğin alınması işlemidir. Her cerrahi işlemde olduğu gibi kürtajında belli riskleri vardır. Günümüzde ultrason teknolojisindeki ilerlemeler ile döl yatağı içi yapılar ve hamilelik daha iyi görüntülenebilmektedir. Metal küret tüketiminin rutinde bırakılmış olması ve plastik ince kanüller ile kürtajın yapılması muhtemel riskleri epey düşürmüştür. Bu yazımızda kürtaj riskleri nelerdir? bunlardan bahsedeceğiz.
Kürtaj Riskleri Nelerdir?
Kürtaj operasyonunda minimalde olsa birtakım tehlikeler vardır. Bunlar;
Enfeksiyon,
Kanama,
Rahim içi yapışıklık,
Gebeliğin devam etmesi,
Parça kalması,
Rahim delinmesi,
Anestezi yan etkileri (baygınlık, alerji vs.).
Kürtaj Sonrası Akıntı ve Enfeksiyon Riski
Kürtaj ardından enfeksiyon ender görülen bir haldir. İşlemin steril cerrahi şartlarda yapılması ve kürtaj ardından genital mıntıka temizliğine dikkat edilmesi durumunda büyük ihtimalle görülmeyecektir.
Kişinin immünitesinin cılız olması, vajinal floranın bozulması, kötü genital hıfzıssıhha, vajinal tampon kullanmak, genital bölgenin devamlı nemli kalması, eşlik eden diabet, tansiyon ve hastalıklar vajinal enfeksiyon gelişimi için predispozan faktörlerdir.
Enfeksiyonun en mühim belirtisi vajinal yanma ve akıntıdır. Durum ilerledikçe ateş, kötü kokulu akıntı ve karın ağrısı görülebilir. Tedavide antibiyotik kullanılır.
Rahim içi zarın iltihaplanmasına endometrit adı verilir. Endometrit durumunda zarda kalınlaşma ve döl yatağı kavitesinde iltihap ve likit birikimi söz konusudur. Zardaki iltihap derhal tedavi edilmelidir. İç genital organlardaki enfeksiyonlar tedavi edilmezse ve tekrarlarsa zarda ve tüplerde yapışıklık yaratabilir. Rahim zarı ve tüplerde yapışıklık kısırlık nedenidir.
Bazen genital mıntıka enfeksiyonları tüplere kadar ulaşır. Tüplerde enfeksiyon olması ve buna tabi tüplerin şişmesine piyosalpinks adı verilir. Enfeksiyon olmadan tüplerin likit ile şişmesine şayet hidrosalpinks adı verilir.
Kürtaj Sonrası Gebeliğin Devam Etme Riski
Kürtaj şayet 5 haftadan evvela yapılırsa gebeliğin devam etme riski vardır. Bu yüzden kürtaj için gelen bir kadında hamilelik haftası kesinlikle doğru olarak bilinmelidir. 4-5 haftalık gebeliklerde 1 hafta daha beklemek ve fetal yapı görüldükten sonra kürtajı uygulamak daha sıhhatli olacaktır.
Kürtaj kliniklerinde işlemden 10 gün sonra hekiminiz sizi kontrole çağırır. Yapılan bu kontrolün amaçlarından bir tanesi de gebeliğin devam edip etmediğini görmektir. Kontrol ultrason ile yapılır. Gerekirse B-hCG takibi kullanılır.
Kürtaj Sırasında ve Sonrasında Kanama Riski
Kürtaja tabi kanama komplikasyonu birkaç şekilde karşımıza çıkabilir. Gebelik haftası çok küçükse yahut büyükse kanama riski artar. Fetal yapı canlı değilse, ana karnında ölmüş bebe varsa rahmin gereğince kasılamamasına tabi kanama riski yükselir.
Kürtaj olacak kişide kanama problemi, kan hastalıkları, şeker yahut hipertansiyon gibi sistemik hastalıklar varsa prosedür evveli kesinlikle bilinmeli ve ona göre önlem alınmalıdır.
Kürtaj esnasında kanamanın bir başka sebebi döl yatağı ağzı yaralanmalarıdır. Eskiden daha çok görülen bu karışıklık plastik kanüllerin tüketimi ile azalmıştır.
Kürtaj Sonrası Parça Kalma Riski
Kürtaj ardından parça kalma riski fetal yapı eklerinin rahme sıkı tutunmasına tabi görülür. Rahim içi ne kadar iyi temizlenirse temizlensin birtakım şahıslarda parça kalma problemi olur. Parça kalması katiyen kürtajın iyi yapılmadığı manasına gelmez. Bu sebeple hekim her kürtaj olan kadını 10 gün sonra kontrole çağırır. Kontrol esnasında ultrason ile döl yatağı içine bakarak parça kalıp kalmadığını görür. Parça kalmışsa temizlenir.
Parçalar ara sıra rahme o kadar sıkı yapışır ki histeroskopi denen bir cihaz ile görerek çıkarmak lazım olur. Bu çok ender bir haldir.
Kürtaj ardından parça kalmasının 2 mühim riski vardır;
Kanama yapar.
Enfeksiyon kaynağı oluşturur.
Kürtaj Sırasında Rahmin Delinmesi Riski
Gebelik haftası büyüdükçe döl yatağı duvar kalınlığı azalır. Bu yüzden büyük hafta uygulanan kürtajlarda döl yatağı delinme ihtimali artar. Kürtaj eskiden metal küret adı verilen aletlerle yapılmaktaydı. Metal küret ile kürtajda vakum yöntemine göre daha çok delinme riski vardır.
Kürtaj esnasında delinme olursa, kanülün evvela zorlandığı sonra rahat ilerlediği biçiminde bir sezgi olur. Böyle bir halde ultrason ile döl yatağı etrafında serbest likit yahut kanama var mı diyerek bakılır. Serbest likit varsa miktarı takip edilir. Küçük delinmeler kendi kendine iyileşir. Ancak karın içine kanama olması ve devam etmesi durumunda tamirat yapılması gerekebilir.
Aschermann Sendromu (Rahim Zarında Yapışıklık)
Fazla sayıda kürtaj olunması döl yatağı zarında zaman içinde çoğalan yapışıklıklara niçin olur. Bunun neticesinde döl yatağı iç yatağı birbirine yapışarak adet esnasında dökülemez duruma gelir. Bu dahi adet görememe ‘amenore’ ile sonuca erer. Rahim içi yapışıklıkların (sineşi) birkaç sebebi vardır;
Kürtaj esnasında çok kazımak, zorlamak (geçmişte uygulanan metal küret ile),
Kürtaj adedinin çok olması,
Sık geçirilen döl yatağı içi enfeksiyonlar,
Ölü bebe kürtajları ardından,
Yapısal nedenler (doku yanıtının çok olması).
Rahim içi yapışıklıklar HSG filmi yahut histeroskopi ile görülebilir.
Kürtaj Anestezi Yan Etkileri
Anesteziye tabi yan etkiler seyrek görülebilir. Bunlar anestezi esnasında sarfedilen ilaçlara tabi gelişir. Allerjik bünyeli şahıslarda görülme ihtimali daha yüksektir. Genellikle hafif alerjik tepkiler görülür. Bayılma, soluk darlığı, anjiyoödem, kızarıklık, ateş basması, baygınlık duygusal daha ender karşılaşılan anestezi riskleridir.
Kürtajın Riskli Olduğu Haller Nelerdir?
Rahim anomalileri (çift uterus, tahimde bölme, vajinal septa gibi),
Fetüsün ölmüş olması,
Rahmin ileri derecede arkaya dönük olması,
Kadında kanama problemi olması,
Diyabet, hipertansiyon, kalp ve damar hastalıkları.
Kürtaj risklerini artıran mühim faktörlerdir.